Mide Fıtığı Nedir, Belirtileri, Tedavisi Ve Ameliyatı

Mide Fıtığı

Mide fıtığı nedir, mide fıtığı belirtileri nelerdir, mide fıtığı neden olur, mide fıtığı ameliyatı hangi şartlarda olursa ihtiyaç duyulur, çeşitleri nelerdir ve mide fıtığı tedavisi ameliyat olmadan da yapılabilir mi? Bir çok hasta mide fıtığı hakkında çok fazla şey bilmez ve genelde de bu hastalıkla karşılaşmadıkları sürece adını duymamışlardır. Anatomik bozukluk kaynaklı oluşan fıtıklar vücudun bir çok yerinde oluştuğu gibi mide üzerinde de oluşabilmektedir. Kasık, göbek fıtığı gibi dışarıdan bakıldığı zaman görülmeyen iç organ kaynaklı fıtık olan bu fıtık kişilerde bir çok belirti ile kendini gösterir. Mide sorunları yaşayan kişiler doktora gittiklerinde yapılan araştırmalar sonucu mide fıtığı olduğunu öğrenirler. Tedavisi edilmez ise ilerleme gösteren bu durum mutlaka doktor gözetiminde olmak zorundadır. Bu yazımızda mide fıtığı hakkında tüm  merak ettiklerinizi anlatmaya çalışacağız

Mide Fıtığı Nedir?

Midenin üst bölgesinde bulunan kaslar zamanla gevşer ve zayıflar. Midenin bu zayıflayan kaslar içerisinden yemek borusuna doğru ilerlemesi sonucunda buradan çıkan kısmına mide fıtığı denir. Bu anormal yapılaşma her yaşta kişide görüldüğü gibi genelde 50 yaş üzeri kişilerde sıkça görülmektedir. Göğüs ile karın boşluğunun birbirinden ayrılmasını sağlayan geniş bir kas bölgesi olan diyafram bu fıtıktan en çok etkilenen bölgelerdendir. Hiatus adı ile bilinen diyafram açıklığından yemek borusuna doğru sarkan fıtık kaynaklı bir çok probleme bu nedenle sebep olur. Mide fıtığı iki çeşittir ve genelde kayma denilen türü kişilerde çok görülür. Paraösefegal denilen diğer tür ise genelde kadınlarda görülen fakat çok az karşılaşılan çeşididir. İkisinin birden görüldüğü karışık tip çeşidi de çok az kişide görülmektedir. Bu fıtık hayati tehlike taşımamasına rağmen orta ve ileri derecede reflüye neden olduğu için kişilerin gündelik hayatını kısıtlayarak etkilemektedir.
Mide fıtığı olan kişilerin hepsinde reflü görülmektedir. Reflü hastalığı olan kişilerin ise yüzde kırkında ise fıtık olduğu tespit edilmiştir. Mide de oluşan bu fıtık her kezde farklı büyüklüklerde görülür. Fıtık ne kadar büyük olur ise belirtileri ve şikayetler de o kadar çok artmaktadır.
Fıtığın büyük olması ve kişinin şikayetlerinin çokluğu ve hastalığın belirtileri karşısında tedavisi amaçlı mide fıtığı ameliyatı yapılabilir. Bu doktorunuzun size yapacağı tetkikler sonrasında belirlenir. Küçük olan fıtıklar genelde uygun tedavi ve gözetim altında tutulurlar.

Mide Fıtığı Çeşitleri

Kayma Tipi Hiyatal Herni ( Sliding Hernia)
Midenin yemek borusu ile göğüs boşluğuna kayması sonucu oluşmaktadır. Genelde bir çok hastada kayma tipi  görülmektedir. Reflü şikayeti ve hastalığın belirtileri kayma tipinde çok daha fazla rahatsız edici şekilde görülür.

Raraösefagal Tip Hiyatal Herni
Bu tür genelde kadınlarda daha çok görülmektedir. Bu fıtık türü, kayma tipine nazaran çok daha az görülür. Mide göğüs boşluğu içerisine fıtıklaşır ve tedavi edilmesi şart olan bir hastalıktır. Bu fıtık türü yaşamsal risk taşıdığı için mutlaka fıtık ameliyatı ile tedavi edilmelidir.

Karışık Tip Hiyital Herni
Bu tip fıtık ise ikisinin bir arada bulunması ile oluşur. İki fıtık da zamanla oluşur ve birbirine yakın bulunur. Çok az vakıada karşılaşın bu fıtık türü kişide fıtık belirtilerinin ve şikayetlerinin çok daha fazla  yaşanmasına neden olur. Paraösefagal tip fıtıkla birlikte olduğu için tedavisi fıtık ameliyatı ile olur.

Mide Fıtığı Neden Olur?

Midede oluşan bu fıtık  her yaşta değişik nedenlerden dolayı görülebilir. Genelde 50 yaş üzeri kişilerde görülen rahatsızlık reflü hastalarının %40’ında görülmektedir. Ciddi bir oranda mide fıtığı hastası vardır. Genetik faktörlerden tutunda gebelikte ve ağır yük kaldırmaya kadar bir çok sebepten oluşabilir.

1-Yaşlanma
Yaşın ilerlemesi ile kaslarda zamanla zayıflamaktadır. Mide bölgesindeki kas yapısının zayıflaması ve gevşemesi sonucunda  kas yapısında bozulmalar başlar. Bozulan yapı içerisinden midenin diyaframdan yemek borusuna doğru kaymasına neden olur. Genelde 50 yaş üzeri kişilerde görülen bu hastalık 65 yaşı geçen kişilerin ise neredeyse yarısına yakının da vardır. Yaşlanan kas yapısının zayıflaması ile oluşan bir hastalıktır. Yaşlanma sonucu zayıflayan kas yapısı ile bu gibi bir çok hastalık görülmektedir.

2- Ağır Yük Kaldırmak
Ağır yük altına giren kişilerde fıtık çok sık görülür. Kasık, bel, göbek fıtığı gibi fıtıklar ağır yük kaldırırken kasların yırtılarak alttaki organların dışarı doğru taşması sonucu olur. Ani ve yanlış pozisyonda yük kaldırmak mide fıtığına neden olan faktörler arasındadır. Özellikle kas yapısı zayıf ve ileri yaşlarda olan kişilerde sıklıkla görülür.

3- Sürekli Kusmak
Mide de oluşan hastalıklar, yeme bozuklukları nedeni ile bir çok kişide kusma çok sık görülür. Sürekli kusan kişilerde ise mide fıtığı sık görülmektedir. Kusma kişide rahatlamaya neden olsa da midede ve yemek borusunda şok etkisi ile bir çok rahatsızlığı da tetiklemektedir. Çok  kusan kişilerde kasların zorlanmasına ve fıtık oluşmasına neden olur.

4- Ikınma
Ikınma neticesinde mide yukarı doğru itilerek harekete geçer. Çok sık ıkınan kişilerde midenin üst tarafı yemek borusunun arka kısmına doğru sarkmaya uygun bir zemin hazırlanır. Sürekli şekilde bu hareket yapılır ise mide fıtığına neden olur. Genelde çok zor doğum yapan kadınlarda çok ıkınma ve kendini zorlama sonucunda kas yapısı da zayıflamış ise fıtık sık görülür. Kabızlık hamilelikte de çok sık görülür ve ıkınma hamilelikte yada normal zamanlarda da çok sık yapılan bir hareket ise bu kişilerde fıtık oluşma riski daha fazladır.

5- Karın Bölgesindeki İç Basıncın Yüksek Olması
Karın bölgesindeki iç basıncın yüksek olması iç organlar üzerinde bir baskıya neden olur. Yapısı itibari ile kastan oluşan mide de bu basınçtan kötü etkilenir ve mide fıtığı bu tür bir basınç altında oluşabilir. Fıtık belirtilerinin geneli karın içi basıncın yükselmesinden kaynaklıdır. Fıtık ameliyatı olmuş kişilerde iç basıncı etkileyen kilo gibi sebepler devam ettiği taktirde yeni bir fıtık oluşabilir.

6- Bağırsak Hareketliliği
Bağırsaklardaki aşırı hareketlilik karın bölgesindeki iç basıncı kötü etkiler. Bağırsak hareketliliği bir hastalık yada genetik faktörlerden dolayı yaşanabilir. Karın bölgesindeki iç basınç arttığında ise mide fıtığı olma riski de artacaktır. Kabızlık ve buna bağlı ıkınma iç basıncı kötü etkileyen faktörler arasındadır.

7- Kas Hasarları
Mide kaslarında yada mide üzerindeki kas yapısında oluşan hasarlar neticesinde kas yapısı zayıflamaktadır. Kas yapısındaki zayıflık yada hasar fıtık oluşmasına nedendir.

8- Aşırı Kilo
Bir çok hastalığın kaynağı olan kilo mide fıtığına da neden olur. Fazla kilolar ve yağlar karın bölgesindeki iç basıncın artmasına neden olur. Bu da fıtığın oluşma riskini arttırır. Mide, kas yapısı, yemek borusu ve iç organların hepsi aşırı kilodan kötü etkilenirler. Fıtık tedavisi için öncelikle kilo verilmesi şarttır. Ameliyatı gerçekleştirilse bile aşırı kilo nedeni ile iç basınç arttığı için yeni bir fıtık oluşma riski vardır. Bu nedenle fıtık tedavisinin en önemli unsuru kilo verilmesidir.

9- Stres
Sinir ve stres mide fonksiyonlarını kötü etkilemektedir. Sinirin mideye vurması da denen durum midede ülsere, reflüye ve neticesinde mide kapakçığının bozulmasına neden olur. Aşırı stresli kişilerde çok sık görülen bu durum mide bozulmalarına ve mide fıtığına neden olur.

10- Uzun Süreli Öksürük
Bir çok kişide kronik öksürük yaşanması görülür. Astım yada akciğer rahatsızlıkları kronik öksürüğe neden olur. Kişi öksürdükçe mide yukarı doğru harekete geçer ve kaslara basınç uygular. Kronik öksürük bu hastalığın oluşma nedenlerinden biridir.

11- Hamilelik
Hamilelik sırasında karın bölgesindeki iç basınç yükselmektedir. Kadınlarda fıtığın görülme yüksekliği de hamilelikte oluşmasından dolayıdır. Hamilelikte bebek büyüdükçe çevre organlara basınç uygulanır. Bu basınç karın bölgesindeki iç basıncı çok kötü etkiler. Bunun yanında  anne yemesine dikkat etmeyerek aşırı kilo alırsa bu basınç çok daha fazla uygulanmaktadır. Doğum sırasında aşırı zorlanmaya bağlı ıkınma da buna neden olabilir. Hamilelikte kabızlık çok sık yaşanır ve bunun neticesinde de kadınlarda hamile iken oluşma riski bir çok sebepten dolayı normal bir kadına göre çok daha fazladır.
Mide fıtığı oluşmasına neden olan unsurlar devam ettikçe fıtıkta sıkışma ataklarını tetiklemektedir. Bu unsurlar devam ettiği süre tedavisi zorlaşır ve içerisinde fıtıkta büyüme söz konusu olacaktır. Bu rahatsızlıkta etkili olan kilo ve karın içi yağlanması mideyi iterek fıtıklaşmayı kolaylaştırır. Bu kilo verilmediği taktirde fıtığın büyüme olasılığı da fazlalaşır. Karın iç basıncındaki yükselme ise kilo kaynaklı olduğu için fıtık oluşumunun yanı sıra fıtığın büyümesine de neden olan en büyük faktördür denebilir.

Mide Fıtığı Belirtileri

Bu fıtığın türü ve büyüklüğü belirtilerde değişiklik görülmesinin nedenidir. Küçük boy fıtıklarda çok belirgin belirtiler yaşanmazken orta ve yüksek derecedeki fıtıklarda belirgin belirtiler söz konusudur.
Raraösefagal tip fıtıkta yutkunma zorluğu ve yemek yedikten sonra doygunluk hissi çok yoğun yaşanır. Bazı Raraösefagal mide fıtıklarında ise mide kanaması riski yaşanmaktadır. Ağızdan kahve telvesi gibi gelen bir kanama bazı kişilerde görülmektedir. Böyle bir kanama söz konusu olduğunda mide kanaması geçiriliyor demektir. Bu durumda acil hastaneye gidilmelidir. Bu tür bir durumda mide fıtığı ameliyatı acil olarak yapılır. Bu tür bir fıtığın tek tedavisi ameliyattır. Kayma tipi bir olanlarda ise bu gibi bir durum çok yaşanmaz. Mide fıtığı olduğunuzu nasıl anlarsınız, mide fıtığı belirtileri nelerdir?

Midede Yanma – Reflü
Öne eğilme ve yatma pozisyonlarında mide içerisindeki sıvı yemek borusuna doğru kaçmaktadır. Bu da midede yanma hissinin yaşanmasına neden olur. Fıtık yüzünden sindirim sağlıklı bir şekilde gerçekleşemez. Bu nedenle de mide yanması çok sık yaşanır.

Yutkunmada Güçlük
Yutkunmada güçlük çekmek mide fıtığı belirtilerinden en belirginleridir. Böyle bir rahatsızlığınız olduğunuzu yutkunmada güçlük yaşıyorsanız anlayabilirsiniz. Bu durum ilk başlarda sık yaşanmasa da ilerleyen durumlarda çok daha fazla şekilde yaşanır.

Geğirme
Diyaframa baskı yapan fıtık yüzünden gaz oluşması çok sık yaşanır. Mide fıtığı olan kişilerde en çok yaşanan belirtilerden biri de geğirmedir. Bu kişiler sık sık geğirme ihtiyacı duyarlar.

Nefes Almada Güçlük
Diyaframa sarkan mide yüzünden nefes almada güçlük yaşanması çok sık rastlanır. Nefes almada güçlük yanında boğulma hissi gibi durumlar çok sık yaşanır.

Tuvalet Alışkanlığının Değişmesi
Sindirim sisteminin bozulmasına neden olan bu durum boşaltım sistemini ve dolayısıyla tuvalet alışkanlığını da kötü etkiler. Kimi zaman ishal yada kabızlık çok sık yaşanır. Bazı ileri vakıalarda ise kanlı doku yada koyu renkli dışkılama oluşur. Bu dışkılama kötü bir belirtidir ve mutlaka acil doktora gidilmelidir.

Ses Tellerinde Hasar Oluşur
Ses telleri hassas bir yapıya sahiptir. Mide borusundan yukarı doğru gelen asit nedeni ile mide borusunda ve ses tellerinde hasar oluşur. Ses tellerinde nodül ve polip oluşmasına bile sebep olan durumlar yaratabilir. Ses kısıklığı çok sık yaşanır.

Ağza Su Yada Yemek Artığının Gelmesi
Mide fıtığı olan kişilerin yüzde kırkında reflü oluşur. Reflü ise ağza acı su gelmesine yada yemek artıklarının gelmesine neden olur. Midenin yemekleri başarılı şekilde sindirememesine neden olan fıtık yemeklerin midenin üst kısmında sıkışıp yemek borusuna doğru hareket etmesine neden olabilir. Eğilirken yada yatarken bu durumla çok sık karşılaşırsınız.

Kusma
Sindirimin bozulmasına bağlı kusma şikayetleri ileri fıtıklarda çok sık görülür. Kusma ile bazen kan geldiği de olmaktadır. Kusma şikayetleri özellikle akşam yemeğinin geç yenmesi gibi durumlarda sık yaşanır. Fıtığı olan kişiler akşam yatmadan  en az 3 saat önceye kadar bir şey yememelidir ve içmemelidirler.

Bölgesel Ağrılar
Göğüs kemiği arkasında ve çevresinde bölgesel ağrılar çok sık yaşanır. Mide ağrılarının yanı sıra mide problemleri de yaşanmaya devam ederse böbrekte, sırtta, göğüs kafesinde ve bağırsaklarda da ağrılar yaşanmaya başlamaktadır.

Dişlerde Meydana Gelen Tahribat
Ağza gelen asit nedeni ile diş çürümeleri çok sık görülür. Diş rengindeki değişim, dişlerde oluşan ağrılar mide asidinin ağza gelmesi kaynaklıdır. Bu belirtiler uzun yıllar bu rahatsızlığı taşıyan kişilerde çok daha fazla görülür.

Uzun Süreli Öksürük
Öksürük şikayetleri bir türlü geçmemekle birlikte uzun sürmektedir. Mide borusunun aşırı tahribatı nedeni ile enfeksiyon yüzünden kişi devamlı öksürmek istemektedir. Kusma ile birlikte soluk borusu da bu durumdan kötü etkilenir. Fıtık belirtilerinden biri olan öksürük en çok yaşanan rahatsızlıklardandır.

Uykuda Gelen Öksürük
Özellikle gece reflü çok daha fazla yaşandığı için gece öksürükleri yaşanması da çok fazla olur. Gece öksürükleri bir türlü geçmiyor ise mutlaka doktora gitmelisiniz.

Uykuda Solunum Güçlüğü
Kişi nefes almakta zorluk yaşamaya başlamaktadır. Gece uyku arasında tıkanmakta ve nefes alamamaktadır. Bu durum ciddi sonuçlara neden olur.

Tekrarlayan Zatürre Ve Astım
Bu soruna sahip olan kişilerde özellikle zatürre ve astım sık görülen durumlardır. Zatürre ve akciğer enfeksiyonlarının yaşanması bu rahatsızlıkta çok görülür. Bu nedenden dolayı bu belirtileri dikkate almayarak mide fıtığı tedavisi yapılmaz ise bir çok hastalığa da neden olur.

Geçmeyen Boğaz İltihaplanmaları
Yemek borusundan yukarı doğru gelen asit nedeni ile yemek borusu tahribatı çok sık yaşanır. Hatta yemek borusunda oluşan tahribat bir türlü geçmez. Doktorunuz size antibiyotik bile verse bu durum devamlı şekilde tekrarlar. Yemek borusu delinmelerine bile giden durumlar yaşanmaktadır.

Mide Fıtığı Tedavisi

İnsanlarda mide ile yemek borusu arasında mide kapakçığı denen bir kapakçık bulunmaktadır. Yemek yediğimizde çiğneme sırasında bu kapakçık açılır ve yediğimiz yemeklerin mideye geçmesini sağlar. Yemekler mideye inince ise kapanır. Mide fıtığı nedeni ile bu kapakçıkta kapanma kusuru gelişmektedir. Midenin sarkması sindirim olayının tam olarak gerçekleşememesine ve midedeki gıdalarında ve mide asidinin yemek borusuna doğru kaçmasına neden olur. Bu duruma reflü denir. Bu durum tekrarlamaya devam eder ise yemek borusunda tahribata ve yemek borusundaki hücrelerin şekil değiştirip kötü huylu tümörlere yani kansere dönüşmesine neden olabilir. Mide kanseri ve yemek borusunda kanser mide fıtıklarının tedavisi yapılmaz ise yada önemsenmemesi sonucu yaşanabilecek kanser türleridir. Mide fıtığı tedavisi nasıl yapılır?

Yaşam Şeklinin Değiştirilmesi
Uyuyacağınız yatağın başının kaldırılması gereklidir. Arkanıza yastık koysanız da bu yeterli olmayabilir. Uygun bir şekilde yatakta uyurken yatak başlığının kaldırılması ve biraz oturur şekilde yatmanız gereklidir.
Reflüyü tetikleyecek gıdalardan uzak kalınmalıdır. Beslenme alışkanlığı değiştirilerek reflüye neden olan gıdalar yenmemelidir. Öğünler sık ve az porsiyonlar ( 3 öğün yerine 4-5 öğün ) şeklinde tüketilmelidir. Reflüye neden olabilecek gıda, ilaç ve alışkanlıklar:

• Çikolata, kahve, nane, yağlı gıdalar, gazlı içecekler ( kola, gazoz, soda, maden suyu…), süt, limon, greyfurt, portakal, turunçgiller, yağda kızarmış gıdalar, baharatlı yiyecekler, acı gibi yiyecekler reflüyü tetikler,
• Mide kapağının basıncını düşüren ilaçlar içilmemelidir. Doğum kontrol hapları, tansiyon ilaçları, kalsiyum kanal blokerleri, narkotik ilaçlar, teofilin, beta adrenerjik ilaçlar, depomin ve diazepam türü ilaçlar içilmemelidir.
• Yemek borusunu ve mideyi harap edecek olan ilaçlardan uzak kalınmalıdır. Aspirin, demir ilaçları, ağrı kesiciler, potasyum, tetrasiklin, kinidin ve romatizma ilaçları içilmemelidir.
• Alkol ve sigara bırakılmalı ve içilmemelidir. Bu tür yiyecekler reflüyü tetikler.

Kilo verilmesi gereklidir. Aşırı kilo karın içi basıncını arttırdığından bu basıncın düşürülmesi çok önemlidir. Mide fıtığı tedavisinin başarılı olabilmesi için hızlı kilo verilmesi gereklidir.
Yemekten sonra yere eğilmek ve yatmak zararlıdır. Yemek sonrası en az 1 saat ayakkabı bağcığı bağlamak, yere eğilip bir şeyler almak gibi hareketler yapılmamalıdır. Uyumadan en az 3 saat önce yemek yenmelidir. Uyumadan önce yemek yemek, bir şeyler atıştırmak, kuru yemiş gibi öğütülmesi zor gıdaların yenmesi gece mide reflüsüne neden olur. Bu nedenle şikayetleriniz artabilir.
Stresten ve sıkıntıdan uzak kalınmalıdır. Stres unutulmamalıdır ki mide rahatsızlıklarını arttırmaktadır. Fıtıkta bu tedavi ile küçülme yada düzelme belirtileri olmaz ama bu yüzünden oluşan şikayetlerin azaltılması sağlanır. Hayatınızı çok daha konforlu yaşamanız için önemlidir.

İlaç Tedavisi

• Asit giderici ilaçlar, Aliminyum, Kalsiyum ve Magnezyum tuzları,
• Mide içerisinde tabaka oluşturan Gaviscon türü ilaçlar,
• H2 blokerleri: Famotidin, ranitidin, simetidin ve nizatidin grubu ilaç kullanımı,
• Proton pompası intibitörleri ve Prokinetik grubu ilaç kullanımı,

Bu ilaçlar sürekli kullanılırsa mide asidinde düşüklüğe neden olur. Bunun yanında bakteri oluşumunda artış olur. Bu tür ilaçlar mide rahatsızlıklarını önleyerek şikayetleri azaltacaktır. Mide fıtığı tedavisinde ilaçlarla mide asidi yüzünden oluşan tahribatı önlenmek ve tedavisi yapılmaya çalışılır. Uzun yıllar tedavi görmemiş olan hastalarda mide içerisinde ve yemek borusunda hücrelerde bazı değişimler olmuş olabilir. Küçük olan fıtıklar bu tedaviye yanıt verirler. Endoskopik muayene sonucunda büyük olan fıtıklar veya ilaç tedavisine yanıt alınamamış olan fıtıklarda, mide fıtığı ameliyatı yapılmaktadır. Ameliyattan başka bir tedavi fıtığın geçmesinde etkili değildir. Mide fıtığı ameliyatı olmadıkça şikayetler devam eder.
Günümüz şartlarında mide fıtığı ameliyatı laparoskopik yöntemle yapılmaktadır. Ameliyat sonrasında hastanın tüm şikayetleri ortadan kalkarak rahatlamaktadır. Hastalığın tedavisi için ameliyat yaptırmayan kişiler ömür boyu ilaç kullanmak ve bir çok şeye dikkat etmek zorunda kalırlar. Bu da bir ömür boyu ekonomik yük ve ilaç kullanımında yan etkilerle birlikte bir çok problem demektir. Günümüzde laparoskopik cerrahide çok ilerleme gösterilmiş ve başarı oranı da % 90’ın üzerindedir.
Barrett hücreleri adı verilen hücreler yemek borusuna mideden yoğun safra salgılanması sonucunda normal hücrelerdeki değişim nedeni ile üremektedir. Bu hücreler kanser öncesinde ki evre olarak bilinen Barrett metaplazisi adı verilen kanser öncesi evreye ve bunu takip ederek Barrett kanserine dönüşebilmektedir. Reflü hastalarının % 10’unda bu tablo gelişirken % 5’inde displazi denen kanser öncesi değişim görülerek hastalık ilerlemektedir.

Enposkopik Tedavisi

Enposkopik tedavisi denen  tedavi endoskopi yöntemi ile yapılan bir tedavi şeklidir ve 2 farklı yolla yapılmaktadır.

Stretta Yöntemi
Bu hastalık ciddi fıtık belirtilerinden olan reflü şikayetlerinin devamlı görülmesine ve yemek borusunda hasarlar oluşmasına neden olur. Bunu gidermek için yemek borusunun altındaki gevşemiş kas yapısını gastroskopi yardımı ile radyo frekans dalgaları vererek tekrar eski haline döndürme girişimidir. Bu yöntem 3 santimetrenin altındaki kapak açıklığı olan hastalara yapılmaktadır. İşlem öncesi hastaya hafif bir sakinleştirici verilir. Gastroskopi aracı ile bazı özel yapılmış iğneler yardımı ile yemek borusun alt kısmına ve mideye radyo frekans dalgaları verilmektedir. İşlem sırasında sakinleştirici yardımı ile hasta ağrı ve acı hissetmemektedir. İşlem süresi yaklaşık yarım saat kadar sürmektedir ve hastalar işlem uygulandıktan sonra aynı gün içerisinde evlerine dönebilirler. Bu yöntem ile yaklaşık % 60 ile 70 hasta ömür boyu ilaç kullanmaktan kurtulmuş olur.

EsophyX TIF Yöntemi
Mide fıtığındaki oluşan reflüyü gidermek amaçlı yapılan bir işlemdir. Ağızdan endoskopla mide içerisine sokulan Özofix adındaki alet ile yapılır. Özofix denen aletin uç kısmı bükülerek dikiş atma özelliğine sahiptir. Bu işlem 3 santimetre altındaki kapak açıklığı olan hastalar için uygundur. İşlem yaklaşık 45 dakika kadar sürmekte ve aynı gün hasta evine taburcu edilebilmektedir. Bu yöntem ile hastaların % 60 ile 70 kadarı ömür boyu reflü nedeni ile ilaç kullanmaktan kurtulmuş olurlar. Küçük mide fıtıkları için uygun bir yöntemdir. Orta ve ileri derecede fıtığı olanlar ve yemek borusunda ciddi hasarlar oluşmuş kişiler için bu iki yöntem de uygun değildir. Orta ve ileri derece fıtığı olan ve yemek borusunda ciddi hasar gören kişiler için tek tedavi yöntemi ameliyattır.

Mide Fıtığı Tedavisi Nasıl Olur

Mide Fıtığı İçin Hangi Doktora Gidilir

Mide rahatsızlıkları için Dahiliye uzmanına yani iç hastalıkları doktoruna gidilir.

Mide Fıtığı Dışarıdan Gözle Görülür mü?

Mide ile soluk borusu arasında oluştuğu için dışarıdan gözle görülemez. Göbek ve kasık fıtığı gözle görülürken bel ve boyun fıtığı gibi bu fıtık da vücudun içerisinde oluşmaktadır.

Mide Fıtığı Tanısı Nasıl Konur?

Mide fıtığı belirtileriniz doğrultusunda öncelikle Dahiliye uzmanına görünmeniz gereklidir. O sizi bu belirtiler doğrultusunda yaptığı fiziki muayene ve şikayetlerinizi dinledikten sonra bir endoskopi çektirmenizi önerecektir. Ancak fıtık endoskopi ile görülmesi mümkün olur. Endoskopik muayenede yemek borusundan mideye doğru ışıklı ve kameralı bir hortum sokulur. Bu hortum yardımı ile yemek borusundan itibaren mideye gidiş yolu ve mide içi en ince noktasına kadar bakılarak incelenir. İncelemenin yanında ilaçlı bir madde verilerek yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağı röntgeni de çekilebilir. Tanının konulabilmesi için bu tetkiklerin yapılması zorunludur. Tetkikler yapılmadan tanı konmadan verilebilecek bir ilaç tedavisi hastanın uygun tedaviye geç başlamasına neden olur.

Mide Fıtığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Mide fıtığı tedavi edilmezse ilerler. Her geçen gün şikayetler çoğalarak büyür. Mide içerisinde ve yemek borusunda tahribatlara ve yaralara neden olur. Geçmeyen boğaz iltihaplanmalarına ve kişinin ses tellerinde düzelmeyecek hasarlar oluşmasına neden olur. Bu gibi durumlar mide asidinin bu bölgelerde yaralara ve bu yaraların devamlılık gösteren reflü ile iyileşmeye izin vermemesi sonucu yaşanır. Bir çok hastada geçmeyen astım ve zatürre gibi akciğer hastalıkları yaşanmasına neden olur.

En önemli ve tehlikeli olanı ise kansere dönüşebilmesidir. Mide ve yemek borusunda zamanla oluşan hasarlar neticesinde bu bölgedeki dokular anormal hücre değişimlerine neden olurlar. Bu kanserin ilk evresidir ve zamanla mide ve yemek borusu kanserine dönüşecektir.

Mide Fıtığı Ameliyatı

Rudolph Nissen 1955 yılında ilk kez fundoplikasyon ameliyatını gerçekleştirmiştir. Ülkemizde bir dönem bulunarak tekniğin ülkemizde gelişmesine olanak sağlayarak görev yapmıştır. Bu tekniğin amacı midenin üst kısmındaki cep yapmış olan kısmının bir bölümünün serbestleştirerek yemek borusunun ekseni etrafında 360 derece yemek borusunun alt ucuna bir doğal halka yada bilezik takma yöntemidir. 1980’li yılların sonlarında safra kesesi ameliyatlarında kullanılan laporaskopi yöntemi midede oluşan fıtıklarda da kullanılmaya başlanmıştır. Laparaskopi cerrahi tedavide standart yöntem olarak kullanılmaktadır.
Mide fıtığı ameliyatı sürekli ilaç içmek zorunda kalan, ilaç kesildiğinde tekrarlayan, ilaç tedavisi uygulanmasına rağmen yemek borusunda yara ve ülser şikayetleri geçmeyen, yemek borusunda kanayan yaraları olan, yemek borusunda yukarıda anlattığımız hücre değişimlerine uğramış ve özellikle genç yaşlarda olan hastalara yapılır. Bu hastalıkta kalıcı olarak tedavi yöntemi laporoskopi ve robotik cerrahi yöntemidir.
Öncelikle ameliyatın başarılı olabilmesi için hastanın ameliyat şartlarına uygunluğu test edilir. Yemek borusu gıdaları mideye yeterli hızda iletmiyor ise bu yöntem hasta için uygun olmayabilir. Gerekli testler ile hastanın ameliyata uygunluğuna karar verilir. Bu ameliyatın avantajları çok fazladır. Hasta daha çabuk iyileşir, ameliyat sonrası ağrı ve acı olmaz, gündelik yaşama ve işe çok daha çabuk dönebilir.

Laparoskopi Ameliyatı Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

• Ameliyat öncesinde gerekli tetkikler yapılır.
• Ameliyata gelmeden önceki gece yeme ve içme kesilmelidir.
• Hasta hastaneye gelmeden duş almalıdır.
• Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar ve romatizma ilaçları en az bir hafta öncesinde kanama riskine karşılık kesilmelidir.
• Sigara ve alkol içilmesi ameliyat öncesi mutlaka kesilmelidir.
• Eğer diyet ilaçları kullanılıyor ise bu ilaçlar mutlaka iki hafta öncesinden bırakılmalıdır.
• Kullanılan başka ilaç yada alerjik reaksiyonlarınız var ise mutlaka doktorunuza bunu önceden söylemelisiniz.

Mide Fıtığı Ameliyatı Nasıl Olur?

• Hastaneye ameliyat olacağınız sabah erkenden yada gece yatış yaparsınız.
• Sabah hemşire kolunuza bir kateter takarak sizi ameliyata hazırlar. Buradan size sakinleştirici ilaç verilecektir.
• Hasta 2-3 saat narkoz altında kalacaktır. Ameliyat bitip, uyandıktan sonra odanıza getirilirsiniz.
• Ameliyat sırasında karın içerisine yarım santim ile bir santim arasında delikler açılır. Bu deliklerden içeriye karbondioksit gazı verilerek karın içi boşluğu şişirilerek büyütülür. Laparoskop adı verilen, ucuna kamera yerleştirilmiş olan alet karın içerisinden sokularak televizyon ekranından görüntü alınmaya başlanır. Görüntü alınmaya başladıktan sonra laporoskopi aletleri ile cerrah ameliyatı her iki elini kullanarak yapar.
• Bazı kişilerdeki anatomik bozukluklar, yapışıklıklar gibi nedenlere bağlı olarak açık ameliyata dönülebilir. Böyle bir durumda doktorunuz hastanın güvenliği ve sağlığı acısından en doğru kararı verecektir.
• İşlem sonrası hasta bir gece hastanede yatırılır. Açık ameliyata dönen hastalarda bu süre bir kaç gün daha uzun olabilir.

Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrası 

• Hasta eve geçtikten sonra günlük aktivitelerine çok yavaş bir şekilde devam eder.
• Bir hafta evde dinlenmesi önerilir.
• Reflü ilaçlarına artık gerek kalmamaktadır. Gaz sancısı için gaz giderici ilaç kullanabilir. Bu ilaç kullanımı hastaneden çıktıktan kısa bir süre için verilir. Hastaya evde yavaş yavaş yürümesi önerilir. Gaz şikayetleri için bu çok önemlidir.
• Hasta bir haftalık dönem içerisinde sıvı diyet ile beslenmelidir. Sonrasında yavaş yavaş, kademeli olarak  katı yiyeceklere de geçiş yapacaktır.
• Eve geçtikten en az bir hafta sonrasına kadar ağır yük kaldırılmamalı, eş ile birlikte olmamalı, araba kullanımı yapılmamalıdır. Sonraki dönem için doktorunuzdan izin alınarak onun gerekli gördüğü dinlenme süresine uyulmalıdır.
• Ameliyat yapıldıktan sonra en az 1 ile 2 hafta sonrasında kontrol randevusuna giderek kontrollerinizi yaptırmalısınız.
• Ateşiniz çıkarsa, bayılma, bağ dönmesi yada kusma gibi yoğun şikayetleriniz olursa mutlaka ameliyatınızı yapan doktora ve hastaneye acil gitmeniz gereklidir. Bir enfeksiyon oluşma riski yada bir komplikasyon olmuş olabilir.
• Karın üzerindeki delikler kuru tutulmalıdır.
• Doktorunuz banyo yapabilirsin diyene kadar bu deliklere su temas etmemelidir. Bu yöntemle yapılan ameliyatlarda dikiş aldırmaya gerek yoktur. Bu yüzden pansuman çok kısa süreli yapılır. Karın bölgesindeki deliklerde akıntı, çevresinde kızarıklık, kanama yada enfeksiyon belirtileri gördüğünüzde mutlaka doktorunuza bu durumu bildirmelisiniz.

Laporoskopik Mide Fıtığı Ameliyatının Faydaları Nelerdir?
Ameliyat ile tedavisi yapıldıktan sonra şikayet yaşadığınız reflü ve göğüste yanma hissi % 90 oranında kaybolmaktadır. Şiddetli ve kronik öksürük şikayetleri % 85-95 oranında iyileşir. Kusma, boğaz enfeksiyonları bu şekilde geçmektedir. Hasta uykusundan öksürerek uyanma şikayetlerinden kurtulmaktadır. Yukarıda yazdığımız mide fıtığı belirtilerinin bir çoğu ameliyat sonrası görülmemektedir. Hastalık ve şikayetlerinde % 90 iyileşme görülür. Bir çok hasta ömür boyu ilaç tedavisi için kullandığı bir çok ilacı almak zorunluluğundan kurtulur.

Mide Fıtığı Ameliyatı Riskleri

• Ameliyatta kanama riski vardır,
• Anesteziye bağlı sorunlar yaşanabilir,
• Mide, dalak, yemek borusu ve diğer iç organlarda yaralanmalar olabilir,
• Bağırsak düğümlenmesi çok az da görülse riskler arasındadır.
• Yarada, kanda yada karın içerisinde enfeksiyon riski olabilir. Çok az karşılaşılan bir durum olsa da her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatta da riskler arasında yer almaktadır.

Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrası Şikayetler

Ameliyat sonrasında mide fıtığı belirtilerinde ve şikayetlerde ciddi anlamda azalma görülür. Genelde ciddi bir şikayet ve yan etki görülmemektedir. Bazı durumlar ise geçici olarak yaşanmaktadır. Bir kaç hasta yada bazılarında bir kaç ay dikkat edilmesi gereken durumlar da sonrasında geçecektir.
Bazı hastalarda geçici olarak yutma güçlüğü yaşanır. Bu durum bir kaç ay kadar bazı hastalarda görülse de sonrasında kaybolur. Çok az kişide ameliyatı yapıldıktan sonra yeniden ameliyat tekrarı görülebilir.
Bazı hastalarda geğirme ve kusma yeteneği bir kaç haftalığına kısıtlanabilir. Hasta geğirme de zorluk çekebilir. Bu durum bir kaç hafta içerisinde düzelmektedir. Genelde % 2 kadar hastada görülen geçici durum midenin yemek borusu etrafına sıkı bir şekilde sarılmasından kaynaklı olabilir.
Katı gıda alan kişilerde midede ağrı oluşabilir. Bir kaç hafta kadar sıvı gıda ile beslenilmeli yavaş yavaş kademeli olarak katı gıdaya geçilmelidir.
Bazı hastalarda ameliyat sonrasında bağırsak hareketlerinde bozulmalar yaşanabilmektedir. Bu durum ameliyat sonrasında bağırsaklarda aşırı gaz birikmesinden dolayı yaşanır. Geğirme, şişkinlik hissi yaşanır ve bu durum bir kaç hafta kadar sürebilir. Bu şikayetlerin tedavisi için doktorunuz size en uygun ilaç desteğini sağlayacaktır. Bir kaç ay içerisinde bu belirtilerin hemen hemen hepsi genelde düzelir. Düzelmeyen bir durum oluşur ise yeniden ameliyatın tekrarlama riski oluşabilir.

Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci

En az bir hafta fıtık ameliyatı sonrası evde yatak istirahati verilmektedir.
Sıvı gıdalarla beslenilmelidir. Bir kaç hafta içerisinde katı gıdalara kademeli olarak geçilmektedir. Bunun için size uymanız gereken bir liste verilir. Önceleri meyve suyu ve çorba diyeti verilir.
İki hafta kadar gaz sıkıntınız olabilir. İki hafta sonrasında doktor randevusuna gidilerek tedavinin sonuçları ve şikayetleriniz dinlenir. İşe başlama süresi iki hafta ile bir hafta arasında değişebilir. Genelde bir hafta iyileşme süresi için yeterli bir süredir. Yoğun gaz şikayetleri yaşayan kişilerde bu süre bir miktar daha uzun olabilir.

• İyileşme süresinde ilk bir hafta içerisinde yatış şeklinize dinlemeli ve kendinize dikkat etmelisiniz.
• Eş ile 1 hafta ilişkiye girmemelisiniz.
• Ameliyat sonrasındaki ilk hafta araba kullanmamalısınız.
• Ağır kaldırmamalı, yük taşımamalısınız.
• Spora başlamak için en az bir ay beklenmelidir. 1 hafta sonrasında  hafif bir şekilde yürüyüşlere başlayabilirsiniz.
• Ameliyatı sonrası aspirin gibi kan sulandırıcıları en az bir hafta almamalısınız.

Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrası Kilo Verme

Ameliyat olduktan sonra sıvı beslenme olduğu için zaten kendiliğinden bir kaç kilo verilmektedir. Kilolu kişilerin ise ameliyat sonrası çok kısa sürede kilo vermeleri gereklidir. Kilo karın içi basıncın artmasını sağladığı için fıtık tekrarına neden olabilir. Bu nedenle kişilerin kısa sürede bu kilodan kurtulmaları gerekir. Karın bölgesindeki iç basınç ile bir çok hastalık oluşur. Kilo ve yağlar bu basıncı arttıran en büyük nedenlerdendir. Fıtık ameliyatı yapılmış olsa bile yenilememesi için kilo verilmesi şarttır.

Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrası Beslenme

Besleme ilk bir haftalık süre içerisinde sıvı olarak yapılır. Bu dönemde bol su ve meyve suyu içilmelidir. Katı bir şey bu dönemde yenmemelidir. Karın ağrısı belirtileri çok sık görülür.
Çorbaya ilk bir kaç gün içerisinde başlanır ve çorba yanında yoğurt yenebilir. Kontrol randevusuna gidilene kadar sıvı beslenme uygulanır. İki hafta sonra gidilen kontrol randevusu sonrası size uygun bir liste verilir. Bu listede yavaş ve kademeli olarak katı gıdaya geçiş sağlanır. Tedavisi fıtık ameliyatla yapılmış olan hastalar ameliyattan bir ay sonrasına kadar beslenmesine çok dikkat etmek zorundadır.
Mide fıtığı ameliyatı öncesi ve sonrasında doktorunuzun tedavi için size önerilerini çok dikkate almalısınız. Yasaklarına uymalı ve tedbirli olmalısınız. Tetkiklerinizi, fıtığınızın büyüklüğünü ve sağlık durumunuzu en iyi ameliyatınızı yapan doktorunuz bilebilir. Bu nedenle doktorunuzun önerilerine uymanız iyileşme sürecini kısaltacaktır.

bahçelievler medyum

windows 10 home satın al