Günlük siyasilerin öfkelerini her geçen gün ezberliyoruz. İnsanları şaşırtmak için hepsi farklı kelamlar ediyorlar… Bu tür denemelerde insanlar her ne kadar bilinçli yaklaşsa dahi istediği gibi sonuç alamıyorlar. Nesimi’nin de söylediği gibi “Gâh çıkarım gökyüzüne, seyrederim âlemi… Gâh inerim yeryüzüne, seyreder âlem beni” denemesini yapıyor olsalar.
Mesela bizim insanlar gündemi yakından takip ederler. Haberlerde ne söyleseler onlarda o türden cevap verirler. Örneğin İngiltere’de yaşayan insanların etnik çeşitlilikleri oldukça fazladır. Üstelik tarihlerinde kaynaklanan birbirleri ile düşmanlık olsa dahi bunu sağlayabiliyorlar. Kuzey ve Güneyde bulunan milletlerle karşılıklı gelmelerine rağmen dostluğu sağladılar. Bunlardan tutun İngiltere’nin gelişmişliği ve medeniyetin yükseklerinde yer aldığını görebiliriz.
Türlük ve Türkiyelik
Türklük ve Türkiyelilik kavramları bize Engelish ve British kavramlarını gösterecektir. Her halde insanlar açmakta yardımcı olurlar. Farklılıklar insanların yaşamlarının belirlenmesini sağladı. Mesela insanlar ve yaşamları birbirlerine farklılık gösterdi.
Hepsini Kaçırmak mı?
Zamanla birlikte “azınlık” kısmı kendisini göstermiş oldu. Yapılan baskılar insanların dışlanmasına dahi sebebiyet verdiği zamanlar oldu. Buna benzer durumlar Türkiye Kıbrıs krizinde yaşanan siyasi-ekonomik baskılardan oluşmuştur.
Ders almak
Olanlardan aslında, insanlar ders çıkartarak kendi yollarını belirlemeleri gerekir. Peki, her şeyi kabul ettiğimiz zaman insanlar bize nasıl bakacaklar. Kötülükler insanların yaşamlarını belirler, alışkan insanlar bu yaşamları benimsemiş olackalardır.